7 Mart 2013 Perşembe

Bakan Yıldırım: Alınterinin yerini akılteri alıyor




TTNET’in hayata geçirdiği “Yeteneğe Destek Yaratıcı Ekonomiye Destek’ adlı kurumsal sorumluluk projesinin 2012 yılı uygulama programı, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın katılımıyla İzmir’de başladı. Bilişim sektörüne çok destek verdiklerini belirterek insanların yaşam kalitesinin böylece arttığına dikkat çeken Yıldırım, “Önemli olan gençlerin elinden tutmak, onların akılterini bir katma değere dönüştürmek. Gittikçe alınterinin yerini akılteri alıyor bilişimle birlikte. İşte bu ve buna benzer sosyal sorumluluk projeleri, akılterini üretime dönüştüren ve ülkenin bilişimle kalkınmasını sağlayan önemli girişimler arasında yer alıyor. Böyle bir programın 2012’de İzmir’den başlatılmasından da bir İzmir milletvekili olarak mutluluk duyuyorum.” diye konuştu. Gediz Üniversitesi Menemen Kampüsü’ndeki açılış törenine İzmir Valisi Cahit Kıraç, TTNET Genel Müdürü Tahsin Yılmaz, Gediz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyfullah Çevik, TTNET’in reklamlarında oynayan Şener Şen, medya temsilcileri ile çok sayıda davetli katıldı. 24 Şubat’a kadar devam edecek olan proje kapsamında İzmir’in yanısıra Manisa, Denizli, Aydın, Muğla, Uşak, Balıkesir, Burdur ve Antalya gibi illerden başvuran 100 yetenekli gence eğitim verilecek.Programın açılış konuşmasını yapan TTNET Genel Müdürü Tahsin Yılmaz, Türkiye’nin yaratıcı ekonomi sıralamasında gelişmekte olan ekonomiler arasında dördüncülüğe geldiğini söyledi. Geçen yıl devreye soktukları projenin amacının gençlere yeni istihdam olanaklarının yaratmak ve yetenekli gençlere olan yatırımların teşvik edilmesini sağlamak olduğunu söyledi. Türkiye genelinde seçimler yaparak üç başlıkta eğitimler verildiğini belirten Yılmaz, “Türkiye’den 3 bin 606 başvuru aldı. Bunlardan 60 gencimizi seçtik ve eğitimden geçirdik. 2012'de bu sayıyı bin 60'a çıkarmak istiyoruz. 10 ilimizde eğitim programlarını uygulayacağız. Çevre illerinin de katılımıyla Türkiye’nin 81 ilinde bu projenin ulaşmasını hedefliyoruz. İzmir ve bölgesinden başvuran gençler arasından seçilen 100 gencimizin de çok güzel başarılara imza atacağına inanıyorum.” dedi. 'ZÜĞÜRT AĞA ZAMANINDA ALTYAPI OLSAYDI, İFLAS OLMAZDI'Projenin 2102 yılı başlangıcını yapan Bakan Yıldırım, bilişim sektörünün gelişmesine destek veren sosyal projelere destek verdiklerini söyledi. Şener Şen’i görünce "Züğürt Ağa" filminin aklına geldiğini belirten Yıldırım, “Şener Bey, zamanında böyle altyapılara, böyle imkanlara sahip olsaydı, iflas etmiş Züğürt Ağa olmazdı.” dedi. Türkiye’nin yoksulluktan, yokluktan bugünlere geldiğini söyleyen Yıldırım, şöyle devam etti: “Mümkünlü'de her şey mümkün noktalarına geldik. Bu da bilişimin sayesindedir. Bilişim yaşam şeklimizi değiştiriyor. Yeni teknolojilerle gücüne güç katıyor. Öyle ki geçmişte güçlü olmak demek, topunun, tüfeğinin, sanayinin gelişmiş olması demekti. Şimdi güçlü olmak demek bilgiye sahip olmak, üretmek, kullanmak demek. İşte ülkemizde son 10 yıl içerisinde yapılanlar, bilgi toplumu hedeflerimizi gerçekleştirmek için çok önemli adımlardır. 2002 yılında Türkiye’de geniş bant internet yoktu. İnternete girmek için telefonu çevirir, şansımızı denerdik. Çevirme bitince karın gurultusu gibi bir ses gelir, bağlantı sağlanamaz, düşerdi. O günlerden bugünlere geldik. İnternet otoyollarına geldik. Bölünmüş yollardan sonra şimdi de akıl yolları geldi. Akıl yollarını Türkiye’nin bir başından bir başına inşa ettik. Bugün erişebilirlik İzmir’de neyse Şırnak’ta da aynı. Ülkemizin doğusuyla batısı arasında sayısal uçuruma asla ve asla izin vermedik. 10 bin köyümüze ve mezramıza geniş bant internet ağı sağladık. Köy kent demeden bütün okullarımıza bilgi teknolojileri sınıfları oluşturduk. Şimdi de FATİH projesini eğitim sistemimize kazandırıyoruz. Bu, bilişim çağını başlatan bir projedir. Bilgi toplumu hedeflerini gerçekleştirmek için attığımız çok önemli bir adımdır. Bu projeyle birlikte ülkemiz bilgi toplumu olma yönünde çok ama çok önemli bir yol alacaktır. Bu alanda başa güreşen ülkeleri yakalayacaktır. Türkiye’nin değişime, dönüşüme çok müsait bir nüfus yapısı var. Biz teknolojiyi çok kolay benimsiyor, hatta benimsemekle kalmıyor onu geliştiriyoruz. Zaman zaman bunu anlatırım, Türkiye bugün sosyal paylaşım sitelerini en yoğun kullanan dünyanın beş ülkesinden bir tanesi. Bugün Ay'a gidiş adeta unutuldu, internet öylesine bizim yaşamımızda yer aldı ki internetsiz hayatı düşünemez hale geldik. Her gün de kullanımlar artıyor. 2030’lu yıllarda 50 milyar internet kullanıcısından söz ediliyor. Şu an verilen alan adları yetmiyor, bütün bu adların değişmesi lazım. Bilişimde öngörü öyle yıllarla olmuyor. Bilişimde öngörü saniyelerden daha kısa sürede gerçekleşiyor. Biz burada konuşurken, kim bilir dünyanın neresinde insanlar yeni yeni buluşlar ortaya koyuyor."'BİLİŞİMİN SİYASETE ETKİSİ ÇOK'Bakan Binali Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti: "Eskiden siyaset kolaydı. Bir şey söylüyordunuz, onun doğru mu eğri mi olduğunu insanlar yıllarca anlayamıyordu. Şimdi ne söylerseniz, anında bakıyorlar, ‘Bu adam bir şeyler söylüyor ama her biri palavra. Hiçbiri doğru değil.’ diyebiliyorlar. Artık siyaset de sorumluluk istiyor, öyle kafadan atmakla olmuyor. Bilişim, internet bizim de şeffaflığımızı arttırıyor, her şeyden önce yaşamı kolaylaştırıyor. Bu işin ne kadar önemli olduğunu, bana 80 yaşındaki teyze öğretti. Sayısal uçurumun neler ifade ettiğini ben ondan öğrendim. Şu anda 18 milyon geniş bantta abonemiz var. Kullanıcı olarak 50 milyonu geçiyor. 2007 seçimlerinde seçim bölgemde bir köye gittim, ‘Teyze, bakan geldi.’ dediler. Teyze, çeşmenin başında oturuyor. Şöyle bir baktı yüzüme, ‘Yavrum yolumuzu yaptınız, sularımız akıyor, televizyonumuz 150 kanal çekiyor, buzdolabı, çamaşır makinemiz var. Her şeyimiz var, sağolun. Emme bizim köyde ADLS çekmiyor. Toprak başına bakan olmuşsun ama yavrum cahal kalmışsın. Allah bilir, sen messengeri bile bilmezsin.' dedi. Sonra işi anladık, torunu İsviçre’de yaşıyormuş, onunla görüşme yapınca hasret gideriyormuş, bunun için şehre gitmek zorunda kalıyormuş. Çok da pahalı oluyormuş. Yaş ne olursa olsun ihtiyaçlar devam ediyor. Önceden yol istiyordu, kanalizasyon istiyordu, şimdi ADSL istiyor. Sosyal devlet olmanın gereği de vatandaşın bu isteğini, nerede olursa olsun, hangi şartlarda yaşarsa yaşasın sağlamaktır. Ülkede barışın, birliğin sağlanması için de buna ihtiyaç var. Son 10 yılda bilişime, bilgi otoyollarına çok büyük yatırım yaptık. Türkiye, AB üyeleri arasında ilk 10’da yer aldı. Birçok hizmetlerde Avrupa’nın en iyisiyiz. Kişi başına aylık konuşmada birinci sıraya geldik. Fransızlarla başabaşız. Bir fark var, Fransızlar boş konuşuyor, biz hoş konuşuyoruz."'BİLİŞİM VADİSİ OLACAK'Bakan Yıldırım, girişimcilerin bilişim vadisinde biraraya getirileceğini de belirterek şöyle devam etti: “Eskiden yatırım denince fabrika akla geliyordu. Büyük büyük tesisler, milyon milyon dolarlar, büyük araziler geliyordu. Türk Telekom’un 170 yıllık bir ismi vardı. Çok büyük hizmetler görmüş, 60-65 bin çalışana ulaşmış ama dünya öyle büyük değişimler geçiriyor ki bu büyük kuruluşu bir arama moturu, sosyal paylaşım sitesi geliyor, geçiyor. Bilişimde bireysellik, yenilik ön plana çıkıyor. TTNET de bu girişimcileri bir yarışmayla belirleyip onları eğitiyor. Bu yeter mi? Yetmez. Bu lazım ama ikinci adımı olması gerekiyor. Bu girişimci gençlerimizle girişimcileri biraraya getirmek. Bir bilişim vadisinde bunları da buluşturmak. Bunu da yaptığımız zaman amaca daha fazla yaklaşmış olacağız. Projenin ikinci adımının da bu olduğu söylendi, ziyadesiyle memnun olduk."'GENÇLERE YATIRIM YAPIYORUZ'Artık gücün kişi başı millî gelirle ölçülmediğini kaydeden Bakan Binali Yıldırım, nüfusun en büyük güç olduğunu söyledi. Bu anlamda Türkiye’nin oldukça iyi insan kaynağı olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye’nin sosyal sermayesi çok kuvvetli. O yüzden biz gençlere yatırım yapıyoruz. Bilişimle yaptığımız iş, gençlere ve geleceğe yatırımdır. Geleceğe yatırım neyle olacak? İşte FATİH projesi bunlardan biri, geniş bandın tüm ülkeye yayılması bunlardan biri. Üçüncü nesil ihalesini yaparken mutlaka burada ar-ge merkezi kuracaksınız ve en az 500 araştırma geliştirme mühendisi istihdam edeceksiniz. Bütün üniversiteler teknoparklarını büyütüyor. Biz iktidara geldiğimizde iki tane teknopark çalışıyordu, şimdi 40’ın üzerinde. İhracatı bilmiyordu, şimdi 700 milyon dolar seviyesine geldi ama bu, ülkemizin kapasitesini düşündüğümüzde çok alt düzeyde. Bilişim ayrı bir alan artık, yeni bir istihdam sahası. Fabrikada bir kişiye iş üretebilmek için sanayide 40-50 bin lira yatırım lazım. Bilişimde bu, 10’da 1’e düşüyor. Önemli olan gençlerin elinden tutmak, onların akılterini bir katma değere dönüştürmek. Gittikçe alınterinin yerini akılteri alıyor bilişimle birlikte. İşte bu ve buna benzer sosyal sorumluluk projeleri, akılterini üretime dönüştüren ve ülkenin bilişimle kalkınmasını sağlayan önemli girişimler arasında yer alıyor. Böyle bir programın 2012’de İzmir’den başlatılmasından da bir İzmir milletvekili olarak mutluluk duyuyorum. Hele hele Türkiye’nin genç üniversitesi olan Gediz Üniversitesi’nin evsahibi olması da bizim için çok anlamlı. Gediz Üniversitesi’ne ve rektörüne teşekkür ediyorum. Genç olmasına rağmen öğretim kadrosu ve birçok ülkeden gelen öğrencileriyle tam bir paylaşım sağlayan, küresel kardeşliğe de hizmet eden bir üniversite olarak faaliyetini sürdürüyor. İzmir’de dokuz üniversite var, öğrencileri 125 bini aşmış durumda. Bazı şehirler var, nüfusu bu kadar bile değil. İzmir sadece bir turizm, deniz, tarım şehri değil, aynı zamanda bir eğitim şehridir. Bu da dört devlet ve beş vakıf üniversitesiyle, 125 bini aşan öğrenci nüfusuyla her geçen gün kendini ortaya koyuyor. Yükseköğretimde çok büyük gelişmeler sağladık, 80 civarında yeni üniversite açıldı, toplam 170'i bulmuş durumda. Dünyada sadece üniversitelerden elde ettiği gelirle geçimini sağlayan ülkeler var. Yurtdışında öğrenci sayısı 3 milyon, gelir 100 milyar dolar. Türkiye bundan sadece 26 bin öğrenciyi alabiliyor. Üniversitelerimizin bundan sonra hangi alanlara yoğunlaşması gerektiğini, bu rakamlar çok açık gösteriyor.”Bilişimciliğe ve yenilikçiliğe desteklerinin hız kesmeden süreceğini dile getiren Yıldırım, İzmir’deki dört projeyi de anlattı. İlk olarak çağrı merkezi kurduklarını, üçünün faaliyete geçtiğini, diğer üçünün de yakın zamanda faaliyete geçeceğini ifade eden Yıldırım, şunları kaydetti: “Ortalama 300-400 gencimiz burada çalışıyor. İkincisi dijital arşiv kent. Bunun da sözünü vermiştik, bunu da başlattık. Çok büyük tesisler inşa ediliyor ama şimdiden çalışmalara başlandı. Dijital arşiv kent, çok büyük bir proje. Öyle büyük ki elinizdeki o uçuşan kâğıtlara ihtiyaç kalmayacak. O kâğıtların yerini, ufacık çipler alacak. Bütün o bilgiler taranıp elektronik ortamda saklanacak, istediğiniz zaman elektronik ortamda sorgulayarak kullanıma açabileceğiz. Bilgisayar bize bu imkanı sağlıyor. Bu da milyarlarca sayfanın elektronik ortama aktarılması demektir. Bir diğer projemiz, e-ticaret merkezini İzmir’de kuruyoruz. PTT ile birlikte bütün İzmir’in saygın KOBİ'leri, şirketleri e-ticaret merkezi kuruyor. Arkasında PTT gibi bir çınarın hizmet garantisiyle kuruluyor. Ülkemizin KOBİ diye tabir ettiğimiz küçük ve orta ölçekli işletmeleriyle başlayan bu proje çok ses getirecek. Bu şekilde ticaret, sanal ortama giriyor. Hacmi 20 milyar lirayı aştı. Ticaret sanal ama teslimat gerçek. Teslimat olmazsa ticaret olmaz. Bir diğer konu da öğrenci yaşam merkezleri. İzmir için öğrenci yaşam merkezleri kurma sözümüz vardı, bunların da adımlarını atıyoruz. İki şekilde yapacağız. Bir Gençlik ve Spor Bakanlığı aracılığıyla yeni yurtlar yapılacak. Sadece bir yurt değil, başlı başlına bir yaşam merkezi şeklinde, çok geniş alanlarda üniversitelerle irtibatlı, adeta bir yaşam kampüsü kuracağız. Bunu da kamu ve özel sektör işbirliğiyle yapacağız. İzmir’de bunu yapmaya talip girişimcilerimiz, işadamlarımız var. Biz araziyi vereceğiz ve altyapıyı sağlayacağız, onlar da tesisleri yapıp öncelikli olarak üniversiteli öğrencilere sunacak. İzmir’de ciddi bir açık var, böylece bunu da kapatmayı hedefliyoruz."ŞENER ŞEN TANITTITTNET’in Yeteneğe Destek Yaratıcı Ekonomiye Destek projesinin tanıtımı için hazırlanan reklam filmi, törene davetli olarak katılan ünlü oyuncu Şener Şen tarafından tanıtıldı. Açılış töreninde konuşan Gediz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyfullah Çevik ise üçüncü yılını dolduran üniversitenin bu çapta bir projeye evsahipliği yapmasından duydukları mutluluğu dile getirdi: "Gediz Üniversitesi, dünya barışına ve huzuruna hizmet edecek iyi insanları, donanımlı gençleri çok yönlü olarak yetiştirmeyi hedefliyor. İş dünyasıyla bütünleşmekteyiz. Geleceğin mesleklerini, geleceğin insanlarını yetiştirmek için piyasanın eğilimlerini çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Bunu çok önemsiyoruz. İnşallah bölgemizde bu işbirliğini sağlayacağız. Taleplere cevap verecek gençlerin yetişmesine yardımcı olacağız.”KATILIMCILARA MIT SERTİFİKASITTNET’in projesi, İzmir’den sonra Eskişehir, Adana, Erzurum, Ankara, Diyarbakır, Trabzon, Kayseri, Samsun ve İstanbul’da devam edecek. Proje, 2012 yılı sonunda 81 ile erişecek. 18-30 yaş aralığındaki, asgari orta derece İngilizce dil bilgisine sahip gençlerin başvurabileceği proje kapsamında üç günlük eğitim veriliyor. Dijital İçerik Üretimi, Dijital İçerik Sunumu ve Ticaretin Elektronikleşmesi alanlarında eğitim alan gençlere, ayrıca İş Geliştirme ve Girişimcilik konulu ortak eğitim de veriliyor. Katılımcılar, eğitim sürecinde Yaratıcı Ekonomi ve Yaratıcı Ekonominin Sunduğu Fırsatlar konusunda da bilgilendirilecek. Düzenlenecek panellerde iş dünyasının önemli isimleriyle buluşma fırsatı bulacaklar. Ayrıca dünyanın saygın üniversitelerinden Massachussetts Institute Of Technologh (MIT) Entreprise Forum Türkiye tarafından girişimcilik eğitimleri verilecek. Katılımcılar, eğitimler sonunda MIT katılım sertifikası alacak.adana yerel seçimler adana seçimler yerel seçimler adana seçimleri adana 2014 yerel seçimleri yerel seçimler yerel seçim sonuçları2014 yerel seçim2014 yerel seçim sonuçlarıAdana yerel seçimleri Adana yerel seçim sonuçlarıadana 2014 yerel seçimAdana 2014 yerel seçim sonuçları30 mart 2014 yerel seçimler 30 mart 2014 yerel seçim sonuçları2014 yerel seçim2014 yerel seçim sonuçları


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder