27 Şubat 2013 Çarşamba

TFF Başkan adayı Erdal Alkış: Artık renklerin üstünü örtme vakti geldi!




27 Şubat 2012'de yapılan Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) olağanüstü seçimli genel kurulunda başkan adayı olan Erdal Alkış, yaşanan sıkıntıları bir yazılı açıklamayla kamuoyuyla paylaştı.Türk-Hint İş Konseyi Başkan Vekili de olan Erdal Alkış, seçim sürecinde dile getirdiği eksikliklerin büyüyerek devam ettiğini belirtiği yazılı açıklamada, "Artık renklerin üstünü örtme vakti geldi!" başlığını kullandı. Alkış, açıklamasında, "Bizler bir önceki dönemde “Artık Renklerin Üzerini Örtme Vakti Geldi” sloganıyla Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığına aday olmuştuk. Aday olurken Futbol ile alakalı Türk spor tarihinde ilk olan “Futbolun Problemleri ve Çözümleri”ni içeren bir yazılı broşür çalışmamızı da paylaşmıştık. Burada bütün baskılara rağmen muhtelif veriler ile Türk futbolunun temel sorunlarını cesaretle dile getirmekten de geri durmadık." ifadelerini kullandı. Seçime katılma iradelerini son dakikaya kadar sürdürdüklerini, her şeye rağmen kendilerine verilen 24 imzaya ihanet etmek akıllarının ucundan bile geçirmediklerini de ifade eden Erdal Alkış, şöyle devam etti:"Bu gün de aynı sorumlulukla henüz birinci basamağında olduğumuz bu çalışmayı aynı yerde aynı dirayetle sürdürmekteyiz. Aradan geçen süre zarfında TFF'nin sorunlarının hangisinin halledilmiş olduğunu söyleyebilen taraflı-tarafsız hiç kimse maalesef bulunmamaktadır. Bırakın sorunların halledilmesini; yeni ve daha büyük sorunlar ile maalesef Türk futbolu daha büyük bir kaosun içerisine sürüklenmektedir.Ancak TFF tarafından çözülen “Kirlendiği iddia edilen tarafların ‘sahaya yansımadı’ diye yapılan aklama” çalışmasıdır. Bizler kulüplerimizin küme düşürülerek cezalandırılması taraftarı değiliz ve hiç olmadık. Bizler var olan spor yasasının da tam ve uygulanabilir bir yasa olduğunu da iddia etmedik. Bizler futbolun temel sorununun hem TFF'nin hem de güzide kulüplerimizin doğru yönetilmediğinden kaynaklandığını; bütün sistemin eskide siyasi bir sistem olan devletçilik mekanizmasının temel felsefesi olan devlet baba modelinin uygulandığından kaynaklandığını söyledik.Yani başkanlar ve yöneticiler (istisnalar kaideyi bozmaz) kulüplere hizmeti başkanlıklarının ve yöneticiliklerin devamına dayalı rant planı üzerine kurgulanması olduğunu cesaretle söyleyen tek ekip olduk. Bizler “TFF başkanının”, “Kulüplerimizin içerisinden çıkmaması gerektiğini” zira Türk futbolu içerisindeki bütün kişi ve kurumların kuralsız dirsek temasının bulunduğunu da yüksek sesle dile getirdik. Buna göre var olan sistemi değiştirebilecek yegâne sistemin bu dirsekleri temaslıların dışından olması gerektiğini söyledik." PERDE ARKASI GÖLGE OYUNLARININ ŞEHVETİNE KAPILANLAR VARVar olan yasaların yeniden kurgulanabilmesi için cesurca ve profesyonelce çalışmaların şahsi menfaatlerde değil kulüplerin âli menfaatleri doğrultusunda ortak akılla yeniden yapılması gerektiğini ileri süren Erdal Alkış, "Bunu gerçekleştirene kadar TFF'nin özerkliğinin gücü ile tamamı atanmışlardan oluşacak (TMSF-BDDK gibi) 'Bir üst kurul' ihdas edilerek hem şartların hem kuralların yeniden yazılması ve uygulanması çalışmalarını da anlattık." ifadelerine de yer verdiği yazılı açıklamasını şu ifadelerle sürdürdü:"TFF'nin sadece profesyonel üst liglerden ibaret olmadığını, lisans parasını tamamlayamadığı için maçlara 9 kişi çıkmak zorunda kalan amatör kulüplerimizin de Türkiye futbolunun temel dinamiği olduğunu dile getirdik. Dolayısıyla altyapı çalışmalarının üst yapıdan daha fazla önemli olduğunu ve gerekli tedbiri de alacağımızı cesurca söyledik.Temsilde adalet kavramını yazılı olarak ortaya çıkararak, gelir dağılımındaki adaletsizliği nasıl çözeceğimizi derinlemesine izah ettikten sonra mutlaka seçme hakkı genişletilerek daha fazla yöneticinin sisteme katılması çalışmalarının yapılacağını da projelerimize kattık. Taraftarlık tanımının ilkokullardan başlayarak yeniden anlatılması gerekliliğinin altı çizilerek taraftarlığın centilmenlik ile nasıl iç içe geçirileceğinin projesini hazırladık. Sadece taraftarlık değil gerçek manada sporcu yetişmesinin yeniden nasıl hem zihinlerde hem uygulamada yapılması gerektiğini; sporcuların da centilmenliklerinin daha çocuk yaşlarda eğitimle kazandırılmasının çalışmalarını yaptık. Bütün amacımız “Türk futbolu” adına dimdik durmaya, çıkar ilişkilerine teslim olmadan karar almayı sağlamaktır. Kişisel gelecek ve taraftar duygusallığımızı elimizin tersiyle iterek; yarınlara tertemiz, sırtında maddi yükleri taşımayan bir Türk futbolu bırakmayı amaçladık. Perde arkası gölge oyunlarının şehvetine kapılmadan futbolun saf, berrak, centilmence gerçekliğine sahip çıkmayı hedefledik. Dolayısıyla “renklerin üzerini Örtme zamanı geldi” dedik."ŞAİBE İÇİNDE ÇALKALANAN BİR TFFErdal Alkış, bütün bunların mutlaka ve mutlaka başarıyı da sağlayacağı inancını hiçbir zaman kaybetmediklerini ifade ettiği yazılı açıklamasına şu ifadelerle devam etti:"Zira başarının mutlaka iyi niyetle de ilişkili olduğuna inandık. Bugün geldiğimiz nokta; Yine şaibe içerisinde çalkalanan bir TFF yönetimi, hiçbir sorunu çözmemiş, çözmediği gibi çözüm yolunda da hiçbir gayreti göstermemiş bir TFF yönetimi, bütün kulüplerle bırakın işbirliğini her gün ayrı bir polemik ile yine “düşmanlıktan prim sağlama” sistemi, bilinçli olarak sürdürüldüğü endişesini artık ciddi olarak taşımaktayız.Kulüplerimiz arasında barış sağlanması, centilmenliğin ihdas edilmesi TFF'nin asli görevi iken; bırakın bu çalışmaları “Seyirci yasağı kararı” ile (tabiri caizse) düşmanlık tohumu ekilmesine neden olmuştur. Olmaya da devam etmektedir. Bu kararın altında bilinçli olarak “Ölümü gösterip, sıtmaya razı etmek” planı olduğunu da düşünmekteyiz.Astronomik temsil harcamaları, idari ve diğer astronomik maaşlarla personel istihdamı, hesapsız uygulamalar misliyle günümüz TFF yönetiminde aynen sürdürülmesi ayrı bir sorun yaratmaktadır. Bırakın TFF yönetimini, başkanı olduğu eski kulübünün içine girdiği çıkmazın tek nedeninin “konunun muhatapları tarafından” dönemin başkanı olduğu açıkça dile getirilmektedir. Böyle bir zannın Türk futboluna ne katacağını kamuoyunun vicdanına havale ediyoruz.TFF özerk olmasına rağmen içerisine düştüğü durumla alakalı hiçbir dahli olmayan; hatta Türk futbolu için devletin her türlü imkânını seferber ederek sonuna kadar destek veren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı bu sorunun çözümü için “tabiri caizse” sorumluluk yüklemeye çalışan sorumsuzların konuyu siyasi rant haline getirme çabaları mutlaka yakın zamanda ortaya çıkacaktır. Sayın başbakan Türk sporuna topyekûn desteğini zaten vermektedir. Buna rağmen sorunları çözemeyen kişilerin acizliklerinden kurtulması için yine sayın başbakanı muhatap göstermelerinin karşısında sesimizi daha da gür çıkarma gereğini vicdanlarımızda hissetmekteyiz. Her şeye rağmen sayın başbakan Recep Tayyip Erdoğan “Türk futbolunda kulüplerin değil şahısların sorumluluk taşıması gerektiğini” açıkça beyan etmesine rağmen, muhatapların duyarsız kaldığı bu bağlamda hiçbir olumlu çalışma yapılmaması da dikkatleri çekmektedir. Yine aynı eski sistem içerisinde şahıslar üzerine bina edilmiş bir yönetim mekanizması tarafların var olan sorunları çözüm noktasında kesinlikle sonuç alınmayacağının en önemli dayanağıdır."İSTİKRAR İFADELERİ BİLE VURDUMDUYMAZLIĞIN DEVAM ETTİĞİNİ GÖSTERİYORA Milli Futbol Takımı'nın 2014 Dünya Kupası Finalleri'ne gitme şansının neredeyse kalmadığını, daha 4 maç oynanmasına rağmen Brezilya treninin kaçtığını da ifade eden Erdal Alkış, milli takımla ilgili olarak ise açıklamalarında şu ifadelere yer verdi:"Son olarak milli takımımızın başarısızlığı karşısında takınılan tavırlar milletimiz gibi bizleri de derinden etkilemiştir. Futbolda kazanmak kadar kaybetmenin de gerçekliğinin bilinmesinin özellikle altını çizmek istiyoruz. Ancak kaybetmenin nedenleri konusunda gerek sorumluluk sahiplerinin gerek TFF yöneticilerinin sorumsuzca verdikleri cevaplar milleti derinden etkilemiştir. Hem teknik direktörün basın karşısında takındığı mütebessim görüntülerle verdiği mesaj hem de TFF başkanının “2020” lerin takımını (!) oluşturmaya yönelik “istikrar!” ifadeleri maalesef aynı vurdumduymazlığın devam ettiğini göstermektedir.Bütün bunlardan dolayı sorumluluk sahibi olanların artık gerekeni yapmasını istiyoruz. Bu çağrımızı bundan sonra her platformda dile getireceğimizi ve konunun takipçisi olacağımızı söylemek istiyoruz. Kamuoyuna saygılarımızla arz ederiz."adana yerel seçimler adana seçimler yerel seçimler adana seçimleri adana 2014 yerel seçimleri


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder